The Present Perfect Continuous Tense
Simdiki-Zaman
Genis-Zaman
Gecmis-Zaman
Gecmiste-Devam-Eden-Zaman
Yakın Geçmiş Zaman
Yakın Geçmiş Zaman II
Geçmiş Zaman (miş)
Geçmiş Zaman (miş) II
Gelecek Zaman
Gelecek Zaman-Going to
Geçmişteki Gelecek Zaman
Gelecekteki Şimdiki Zaman
Gelecekteki Şimdiki Zaman II
Gelecekteki Geçmiş Zaman
Yakın geçmiş zamanın devam eden şeklidir. Genel hatlarıyla “The Present Perfect Tense” ile aynıdır.
“The Present Perfect Continuous Tense” ve “The Present Perfect Tense” genellikle “for” ve “since” ile kullanılır. “The Present Perfect Continuous Tense”de (stative verbs) durum fiillerini genellikle kullanılmaz.
“The Present Perfect Continuous Tense”nin “The Present Perfect Tense” den farkı:
“The Present Perfect Tense” geçmişte başlar vegünümüzde genel anlamda devam eder ama “The Present Perfect
Continuous Tense” de ise genel anlamda değil içinde bulunduğumuz anda devam eder ve gelecekte de devam edebilir.
I have been read + ing this newspaper
for 5 years.
(Bu gazeteyi 5 yıldır okuyorum.)
Yukarıdaki örnekte “The Present Perfect Continuous Tense”nin kullanımı
incelenmiştir. Beş yıldır bu gazeteyi okuyorum diyen kişi şuanda
konuşmaktadır ve belki okumaya gelecekte de devam edecektir. Zaten
“The Present Perfect Continuous Tense”yi kullanmamızın amacı geçmişte
başladığımız ve şimdi devam eden ve gelecekte de devam edebilecek olan
durumları ifade edebilmektir.
Durum bildiren fiiller genellikle “progressive” sürerlik, devamlılık
formunda kullanılmaz.
Examples / Örnekler
He has been working here for 20 years.
20 yıldır burada çalışıyor.
She has been studying in England.
İngiltere’de okuyor.
(+) Affirmative Statements / Olumlu İfadeler
I have been working for this company for 3 years.
Bu şirket için 3 yıldır çalışıyorum.
(-) Negative Statements / Olumsuz İfadeler
He hasn’t been working very good lately.
O son zamanlarda çok iyi çalışmıyordu.
(?) Yes-No Questions / Evet-Hayır Soruları
Has he been learning how to drive a car?
Araba kullanmasını öğreniyor mu?
(!) Short Answers / Kısa Cevaplar
Yes, they have. / Evet, öyle yapıyorlar.
Yes, he has. / Evet, öyle yapıyor.
No, they haven’t. / Hayır, yapmıyorlar.
No, he wasn’t. / Hayır, o öyle yapmıyor.
WH- Questions / WH- Soruları (“Ne” Soruları)
Who has been teaching him to swim
Ona yüzmeyi kim öğretiyordu?