The Past Continuous Tense
Simdiki-Zaman
Genis-Zaman
Gecmis-Zaman
Gecmiste-Devam-Eden-Zaman
Yakın Geçmiş Zaman
Yakın Geçmiş Zaman II
Geçmiş Zaman (miş)
Geçmiş Zaman (miş) II
Gelecek Zaman
Gelecek Zaman-Going to
Geçmişteki Gelecek Zaman
Gelecekteki Şimdiki Zaman
Gelecekteki Şimdiki Zaman II
Gelecekteki Geçmiş Zaman
Geçmiş zamanın bir farklı şekli olan “The Past Continuous Tense” Türkçe kelime anlamıyla “Geçmişte Devam eden Zaman” anlamına
gelmektedir.
“The Past Continuous Tense” hem
I was walking + ing on the street
Caddede yürüyordum
Caddede yürüme olayı geçmişte olmuş aynı zamanda da geçmişte de devam
etmektedir. Cümleye “was” ve fiilin yalın haline -ing getirilir.
I was You were
He was
(bay)
She was
(bayan)
It was
(cansız) was
We were
You were
They were
Zaman Yapıcıları
When / As -dığında (yaptığında, okuduğunda)
Examples / Örnekler
While I was watching TV, he was studying his lessons.
Ben TV izlerken o ders çalışıyordu.
Just as I was getting into the house, I heard a terrible explosion.
Tam eve girerken, korkunç bir patlama duydum.
When I arrived he was reading a book.
Vardığımda, o kitap okuyordu.
As / When / While I was walking in the park, I saw two men fighting.
Parkta yürürken, iki tane kavga eden adam gördüm.
Kullanım Alanları
Geçmişte Devam eden zaman, geçmişte belli bir zamanda devam eden
olaylara işaret eder.
She was preparing our exams two weeks ago.
Öğretmen sınavlarımızı iki hatfa önce hazırlıyordu.
We were playing footbal last week at Abelia
Geçen hafta Abelia'da futbol oynuyorduk.
Eğer cümlelerden birisi The Simple Past Tense ya da The Past Continuous
Tense ise bu durumda da The Past Continuous Tense kullanırız.
While Amanda was running, she fell down.
Amanda koşarken yere yığıldı.
İfade Türleri
Olumlu İfadeler
She was studying at the University of Istanbul
2005’te Istanbul Üniversitesi’nde okuyordu.
He was studying math.
Matematik çalışıyordu.
Olumsuz İfadeler
You weren’t listening to me yesterday
Dün beni dinlemiyordun.
We were looking for a new job.
Yeni bir iş arıyorduk.
Evet-Hayır Soruları
Was he playing football?
O futbol oynuyormuydu?
Were they going to see a movie?
Onlar film izlemeye mi gidiyorlardı?
Kısa Cevaplar
Yes, they were. / Evet, öyle yapıyorlardı.
Yes, he was. / Evet, öyle yapıyordu.
No, they weren’t. / Hayır, yapmıyorlardı.
No, he wasn’t. / Hayır, o öyle değildi.
Ne Soruları
Who was coaching them?
Onları kim eğitiyordu?
When were they attending language school?
Onlar lisan okuluna ne zaman gidiyorlardı? .